Hayallerin Ötesine Yolculuk: Başarılı Kadınlar

Herkesin bir hikayesi vardır. Etkileyici olsun ya da olmasın, herkes hayatında küçük de olsa bir şeyler başarmıştır. Ama bazıları var ki onlar sadece hayatında bir şeyler başarmakla kalmamış,...

9109

Herkesin bir hikayesi vardır. Etkileyici olsun ya da olmasın, herkes hayatında küçük de olsa bir şeyler başarmıştır. Ama bazıları var ki onlar sadece hayatında bir şeyler başarmakla kalmamış, efsane olmuş ve adını tarihe yazdırmıştır.

Evet, bugünkü yazımızda efsanelerden bahsedeceğiz. Kalıbının dışına çıkmış, hayallerini aşmış kadınlarımızdan. Sınırlarının ötesine geçerken, bizlerin de göğsünü kabartan efsane kadınlarımızdan.

Onlardan ilham almaktan öte hayallerimizi de gerçekleştirme yolunda onlardan güç aldığımız kadınları 8 Mart Dünya Kadınlar Günü anısına başarıları ile birlikte tekrar hatırlıyoruz.

Nene Hatun

 

nenehatun

Erzurum’daki Aziziye Tabyası’nın savunulmasında çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadını. Aziziye savunmasına 20 yaşlarında gençken, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katıldı. Zatürre hastalığından dolayı 98 yaşında vefat etti ve kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası’na defnedildi.

Afife Jale

afife jale

Afife, orta halli bir ailenin kızı olarak İstanbul’un Kadiköy semtinde dünyaya geldi. 10 Kasim 1918 günü Osmanlı Döneminin Konservatuvarı, Darülbedayi’ye talebe olarak kabul olan ilk kadınlardan biriydi.  Afife ve Refika isimli arkadaşı hariç öteki kadınlar daha fazla dayanamamış ve “nasılsa sahneye çıkmayacakları” gerekçesiyle tiyatroyu bırakmışlardı. Aynı yılın 18 Aralık günü Refika tiyatronun süflör ekibine, Afife de “mülazım artistlik” (stajyer oyuncu) kadrolarına alınmışlardı.

Afife bir yıl süreyle bütün provalara devam etti, ama bir türlü sahneye çıkamadı. 1919 yılının 13 Nisan gecesi prömiyeri yapılacak olan, Hüseyin Suat’in “Yamalar” adlı oyununda, bir rol eksikliği sonucu Darülbedayi yöneticileri ister istemez rolü Afife’ye oynatma kararı verdiler. Böylece Afife Jale tiyatro sahnesinde yer alan ilk Türk kadını oldu.

Semiha Berksoy

 

106_2_o2

Opera kariyerine 1934’de başlamış olan Semiha Berksoy, Türkiye, Almanya ve Portekiz’de sahneye çıktı. 1939’da Richard Strauss’un Ariadne Auf Naxos isimli operasındaki Ariadne rolü ile Avrupa’da sahne alan ilk Türk opera sanatçısı oldu.  Deli Dolu ve Lüküs Hayat operetlerinde de görev aldı. Ayrıca Ressamdır.

Sabiha Gökçen

 

1416303599388

Türkiye’nin ilk kadın pilotlarından birisi, dünyanın ilk kadın savaş uçağı pilotudur. Mustafa Kemal Atatürk’ün sekiz manevî evladından birisidir. Türk kadınının adını tüm dünyaya duyuran Sabiha Gökçen, Uçuş kariyeri boyunca 8.000 saat civarı uçuş gerçekleştirdi; bunlardan otuz ikisi muharebe görevi idi.

Emel Gazmihal

 

5f60a3fbae50f4197bf6271b11dfb639d9df6314

Türkiye’nin ilk kadın haber spikeri, televizyonun olmadığı yıllarda radyoda haber spikerliği yapan Emel Gazimihal’dir. Emel Gazimihal 1937 yılında başladığı spikerlik yıllarında Ankara Radyosu’nda çalıştı. BBC Türkçe’nin ilk sunucularından olan Emel Gazimihal Savaş yıllarında BBC Türkçe kanalında, farklı cephelerdeki son gelişmeleri aktardı ve kadının sesini hayallerini gerçekleştirerek duyurdu.

Süreyya Ağaoğlu

 

süreyya

1903’te Azerbaycan’da doğan Süreyya Ağaoğlu, hukuk Profesörü Ahmet Ağaoğlu’nun kızıydı. Lise yıllarında sınıfta cumhuriyet rejiminden söz ettiğinde, herkesin ona gösterdiği tepkiden dolayı Süreyya Ağaoğlu, avukat olmayı kafasına koydu. Hukuk fakültesine kaydını yaptırmak istediğinde ise; birçok engelle karşılaştı.

Süreyya Ağaoğlu, fakülteye girmek istediğinde, kimse onu ciddiye bile almadı. Ancak; Süreyya Ağaoğlu, bu direnişin ardından kendisi gibi avukat olmak isteyen 3 arkadaşını daha götürünce, fakülteye kabul edildi. O yıllarda öğleden önce erkeklere, öğleden sonra ise; kadınlar ders izleyebiliyordu. İstanbul Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Süreyya Ağaoğlu, avukatlığının yanı sıra sıkı bir kadın hakları savunucusudur.

Afet İnan

22Eylul1935 Afet İnan İnönü-Ata

Cumhuriyetin ilk tarih profesörlerinden olan Afet İnan, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde ilk Türk Devrim Tarihi Kürsüsü’nü kurmuştur. Atatürk’ün manevi kızıdır. Türk medeniyeti ve devrim tarihine ait 50 kadar kitabı ile çok sayıda makalesi bulunur. Türk Tarih Tezi’ni ortaya koyan tarihçilerdendir. Cumhuriyet döneminin yeni tarih anlayışının temellerinin atılmasında ve kadın kimliğinin kurgulanmasında hem bir ideolog gibi hizmet etmiş bir cumhuriyet kadınıdır.

Gül Esin

 

gul_esin

1933 yılında Türkiye’nin ilk kadın muhtarı seçilen Gül Esin, Aydın’ın Çine İlçesi, Karpuzlu Bucağı’nın muhtarlığını yaptığı dönemde Atatürk tarafından ödüllendirilmiştir. Muhtar olmasının ardından kahvehanelerde kumar oynamayı yasaklayan Gül Esin, kız kaçırma olaylarını önlemiş ve nikah işlerini düzene sokarak da büyük başarı elde etmişti.

Lale Orta

 

20.07.2004 Slovenya (2)

Lale Orta, Türk futbol oyuncusu, antrenör ve teknik direktördür. Ayrıca Türkiye’de futbol üzerine doktora yapan tek kadındır. Avrupa’nın ilk FIFA kokartlı kadın hakemidir.

Safiye Ali

 

safiye ali

Bir Osmanlı paşasının kızı olarak doğan Safiye Ali, Almanya’da tıp eğitimi aldı ve Türkiye’nin ilk kadın doktoru oldu. Meslektaşlarından gördüğü kötü muameleye rağmen mücadelesine devam etti. Anne-çocuk sağlığı üzerine önemli çalışmalar yaptı. Kız öğrencilere verdiği derslerle tıp eğitimi veren ilk kadın olarak da tarihe geçti.

Adile Naşit

 

tarihi_kisiler_mutlu-son-jpg_89382520_1425837958

Hababam Sınıfı’nın elinde okul zili koridorlarda koşturan Hafize Ana’sı, Gülen Gözler’de Münir Özkul’un tonton eşi Nezaket Hanım’ı, Neşeli Günler’in turşucu annesi, inatçı Saadet Hanım’ı, ‘Uykudan Önce’ isimli televizyon programının Adile Teyze’si Adile Naşit…

Kahkahaları bugün bile kulaklarımızı dolduran Adile Naşit, Altın Kelebek gibi birçok değerli ödüle layık görüldü. Son yapımı olan Uykudan Önce programıyla da akıllarda hep “masalcı teyze” adıyla kaldı…

Selma Rıza

 

icerik

Türkiye’nin ilk kadın gazetecisi, Selma Rıza’dır. Osmanlı Dönemi’nin kültür yüklü bir ailesinin kızıdır. Özel öğretmen denetiminde eğitim alan Selma Rıza, İstanbul’dan Paris’e gider ve Fransızca olarak Paris’te yayınlanan Meşveret Gazetesi’nde, Türkçe yayınlanan Şura-yı İmmet Gazetesi’nde çalışır. Böylece İlk kadın gazeteci olarak başarısını gösterir.

Halide Edip Adıvar

 

url

Yirmi bir roman, dört hikâye kitabı, iki tiyatro eseri ve çeşitli incelemeleriyle Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemleri Türk edebiyatının en çok eser veren yazarlarından Halide Edip Adıvar’ı nasıl unuturuz? Bize Ateşten Gömlek, Sinekli Bakkal ve Vurun Kahpeye gibi olağanüstü romanlar armağan eden ve kadın haklarının en büyük savunucularından biri olan Adıvar’ın aynı zamanda İstanbul Üniversitesi’nde edebiyat profesörü olarak uzun yıllar görev yaptığı ve Türkiye’deki edebiyat eğitimini yaygınlaştıran değerli yazarımız Halide Edip Adıvar’ı da listemize eleyerek, listemizi bitirelim.

Listemizde olmayan daha nice güçlü kadınlarımızı da hatırlayarak, Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun!

In this article