Tarihte düşünce yapıları, ileri görüşlülükleri, zekaları ve özgüvenleri ile kendilerinden sonraki nesle öncülük eden sayısız kadından söz edebiliriz. Ancak içeriğimizde hepsine yer vermek mümkün olmadığı için attıkları adımlarla hem kadınlara hem de erkeklere ilham veren 8 kadının hayatını mercek altına alacağız.
Ataerkilliğin egemen olduğu toplum yapısında yaptıkları ilkler sayesinde, dünya üzerinde büyük değişikliğe neden olan, önemli birçok kadından sizin için bir derleme yaptık. Siz de yaşadığımız evreni değiştiren bu 8 eşsiz kadının hayat hikayesini inceleyerek onlardan ilham alabilirsiniz.
1. Billie Jean King (1943 – )
Tarihin en önemli kadın atletlerinden biri olan Billie Jean King, tenis sporu söz konusu olduğunda ilk akla gelen isimlerden. Sporda cinsiyet ayrımına baş kaldıran Billie Jean King, 20’si Wimbledon’da olmak üzere toplamda 67 madalya kazanarak tarihe ismini altın harflerle yazdırdı. Halen Kadınlar Tenis Birliği ( Women’s Tennis Association – WTA) başkanı olarak görevine devam etmektedir.
2. Coco Chanel (1883 – 1971)
Fransız moda tasarımcısı ve Chanel markasının kurucusu Coco Chanel, “Moda geçicidir ama stil kalır.” sözüyle modaya yepyeni bir bakış kazandırmıştır. Kabarık etekler, süslü şapkalar ve diğer abartılı şıklığa rahatlık kavramını ekleyerek konforu ön planda tutan kendi tarzını yarattı.
Kendinden taviz vermeyen tavrı, devrimci ruhu ile kurduğu lüks moda evinin yanı sıra moda dünyasına bıraktığı izlerle mirasını yaşatmaya devam ediyor.
3. Dorothy Hodgkin (1910 – 1994)
Nobel ödüllü Dorothy Hodgkin; kolesterol, penisilin, B12 vitamini ve insülin moleküler yapılarının kaşifidir. Tam 35 yıl süren çalışmalarının ardından, insülin yapısını çözmeyi başarmıştır. Florence Nightingale’den sonra başarılı çalışmalarından dolayı 60 yılda bir kraliyet tarafından Başarı Ödülü’ne atanan ikinci kadın oldu.
4. Indira Gandhi (1917 – 1984)
Hindistan’ın ilk kadın başbakanı olarak karşımıza çıkan Indira Gandhi, göreve geldiği zamanlarda ülkesinin zor zamanlarla mücadele etmesini sağlayarak dağılmasının önüne geçiyor. Ayrıca uzun bir süre başbakanlık görevini sürdüren Gandhi, ikinci başbakan unvanına da sahip oluyor.
5. Kleopatra (M.Ö. 69 – 30)
Tarih üzerindeki en efsane isimlerden biri olan Kleopatra, “Bana karşı zafer kazandırtmayacağım” sözüyle kadın gücünün canlı örneklerinden biri olmuştur. Kaynaklara göre şu anki Yunanistan topraklarında doğmuş olan Kleopatra, 18 yaşında babasını kaybettikten sonra Mısır Kraliçesi olarak yönetime geçiyor.
9 dil bilen Kraliçe Kleopatra, Roma İmparatoru Sezar ile birlik olup tüm dünyaya hakim olmayı hayal ediyordu. Ancak İmparator Sezar ölünce bu hedefine ulaşamadı ve 39 yaşında zehir içerek yaşamına son verdi.
6. Maria Curie (1867 – 1934)
Bilim adına yapmış olduğu birçok önemli başarı sayesinde dünya genelinde tanınan, Polonya asıllı kimyager ve fizikçi Marie Curie, Nobel Ödülü alan ilk kadın bilim insanı olarak da tarihe adını yazdırmıştır.
Uranyum üzerine çalışmalarıyla çığır açan Curie, aynı zamanda radyoaktif bilim kurucusu olarak da kabul ediliyor. Çalışmalarıyla hafızalardan asla silinmeyecek olan Curie’nin “İnsanlar konusunda daha az, fikirler konusunda daha çok meraklı olun.” sözü de düşünce yapısını oldukça net bir şekilde açıklıyor.
7. Sabiha Gökçen (1913 – 2001)
Türkiye’nin ilk kadın pilotu olan Sabiha Gökçen, aynı zamanda Atatürk’ün manevi kızıdır. Türk kadının her alanda başarılı olabileceğine inandığı için kendini bu alanda geliştiren askeri pilot Gökçen, havacılık alanındaki başarılarından dolayı “9 numaralı Murassa (iftihar) Madalyası” ile ödüllendirilmiştir.
1991 yılında ise Uluslararası Havacılık Federasyonu Altın Madalyası’nı almaya hak kazandı. Bu sayede Gökçen, ABD’de düzenlenen Kartallar Toplantısı’nda dünya havacılık tarihine adını yazdıran 20 havacı arasından bu ödülü alan ilk kadın olma ünvanına da sahip olmuştur.
8. Susan B. Anthony (1820 – 1906)
Kadınlara oy hakkı verilmesi için mücadele eden Susan B. Anthony, Amerika Kadınına Oy Hakkı Ulusal Derneği’nin kurulmasına öncülük etmiştir. Çalışmalarıyla kadınlara oy hakkı tanınmasını sağlayan maddenin anayasaya eklenmesini sağlamıştır. 1854’ten sonra da kendini köleliği ortadan kaldırmaya adamıştır.